İzmir'de faaliyet gösteren İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İzdeniz A.Ş. çalışanlarının yaptığı grevden sonra gördüm ki işçi grevlerine bakış açımız oldukça ilginç... Siyasete oldukça düşkün olan vatandaşlarımız her konuda olduğu gibi işçilerin yürüttüğü hak mücadelelerine yine siyaseti işin içine katmayı başardılar. Bu yüzden öncelikle grev hakkında biraz bilgi vermek istiyorum.
İzdeniz çalışanları, üyesi oldukları sendika ile İzdeniz arasında yapılan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinden sonuç alamayınca son çare olarak grev kararı almış ve 23 gün boyunca hak mücadelesi vermişlerdir. Ancak bu hak mücadelelerini, sadece işverene karşı değil aynı zamanda bu hak mücadelesinde desteklerini bekledikleri halktan aldıkları tepkiye karşı da verdiler.
Aslında halkın tepki vermesi bir yere kadar normal karşılanabilir. Ancak bir yerden sonra greve karşı olan tepkinin üstüne siyasi konuşmalarda eklenince grevi işçiler için zorlaştıran bir etken haline geliyor ne yazık ki. Bir hak mücadelesi olan işçi grevlerinin hiçbir siyasi amacı yoktur öncelikle bilinmesi gereken budur. Ancak nedense biz bunları bir türlü anlayamıyor ya da anlamak istemiyoruz.
Bu yüzden halk olarak işçi grevlerine her zaman bir önyargıyla yaklaşıyoruz. Çünkü işçi grevleri olursa hizmet almamız ya gecikiyor ya da engelleniyor. Ancak şunu bilmiyoruz ki bu grevi yapanlarda eğer grev yapmazlarsa bizim yararlandığımız hizmetlerden kendileri yararlanamayacaklar. Hep kendimizi düşünerek tepki gösterdiğimiz insanlar grevde yer almazlarsa hem yasal sorunlarla karşı karşıya kalacaklar hem de ekonomik sorunlarının yanı sıra diğer işçi arkadaşlarını da yalnız bırakmış olacak. Bir işyerinde işçilerin birlik ve beraberlik içinde hareket etmeleri ve sendikalı olmaları, işveren ile işçi arasındaki dengesizliği gidereceği gibi insan onuruna yakışır iş dediğimiz insanca yaşamanın gereklerini yerine getirebilecek çalışma ortamı ve ücret dengesini de sağlayacaktır.
Bu yüzden halk olarak işçi grevlerine her zaman bir önyargıyla yaklaşıyoruz. Çünkü işçi grevleri olursa hizmet almamız ya gecikiyor ya da engelleniyor. Ancak şunu bilmiyoruz ki bu grevi yapanlarda eğer grev yapmazlarsa bizim yararlandığımız hizmetlerden kendileri yararlanamayacaklar. Hep kendimizi düşünerek tepki gösterdiğimiz insanlar grevde yer almazlarsa hem yasal sorunlarla karşı karşıya kalacaklar hem de ekonomik sorunlarının yanı sıra diğer işçi arkadaşlarını da yalnız bırakmış olacak. Bir işyerinde işçilerin birlik ve beraberlik içinde hareket etmeleri ve sendikalı olmaları, işveren ile işçi arasındaki dengesizliği gidereceği gibi insan onuruna yakışır iş dediğimiz insanca yaşamanın gereklerini yerine getirebilecek çalışma ortamı ve ücret dengesini de sağlayacaktır.