Uzun bir süredir, alanıma ilişkin yazılar yazmadığımı farkettim ve uzun süredir kendi içimde derinlemesine düşündüğüm bir tartışmayı yazmak istedim. Belki sizlerde yorumlarınızla bana yeni bir bakış açısı katabilirsiniz.
İş tanımı size göre emek veren bireyleri yani işçiyi koruyan bir unsur mudur? Günümüzde, ülkemizde bu tanım ne denli başarılı uygulanmaktadır ve şu an bulunduğum ülke olan Avustralya'da nasıl işlemektedir? Öncelikle ikinci ve üçüncü sorulara ilişkin kısa açıklamalar yazarak son soruyu cevaplayacağım ve ardından konuyu sizin değerli yorumlarınıza bırakacağım.
İlk olarak şu anda yaşadığım ülke olan Avustralya'dan örnek vermek istiyorum. Dil eğitimi için geldiğim bu ülke bir çok yeni arkadaş edindim ve Türk arkadaşlarımın birçoğunun yolu Türk kebap dükkanlarından geçmiş. Çalışmak aslında insana hiçbir şey kaybettirmez. Tabii ki aşırıya çıkılmadığı sürece... Ancak bu durum Avustralya'da çalışanlar açısından değişiyor çünkü saatlik çalışma sistemi ile birlikte insanlar ne kadar çok çalışırlarsa o kadar çok para kazanmış olacaklar. Bundan dolayı insanlar çalışmak zorundalar. Ancak benim gibi öğrenci olanlar için durum çok daha farklı... Çünkü öğrenciler ve yarı zamanlı çalışan kişiler genellikle bir iş tanımına bağlı kalmadan çalışmak zorundalar ve bu durum emeğin sömürülmesi için büyük bir fırsat doğuruyor. Özellikle lokantalar ve restaurantlar bu durumun en çok yaşandığı yerler. Eğer bir öğrenci spesifik bir konuda işe alınmadıysa bütün pozisyonlara kaydırılabilir ve joker konumunda kullanılabilir.
Gelelim sıradaki sorumuza; ülkemizde iş tanımı unsuru ne denli başarılı uygulanmaktadır? Açıkcası küçük ve orta büyüklükteki işletmeler için durum Avustralya'dakinden farksız değil. Deneyimlerime dayanarak rahatlıkla söyleyebilirim ki ülkemizde her pozisyon için bir iş tanımı belirtilmiş olsa da uygulanması bakımından son derece aksatılan bir konudur. Aslında hangi işletmeye giderseniz gidin sorduğunuzda bir iş tanımının varlığını görebilirsiniz ancak gün sonunda herkes her işi yapmaktadır ve iş tanımı gücünü kaybetmektedir.
Peki iş tanımı çalışanı nasıl korur? İşte bu en önemli sorudur. İş tanımı, genel bir çalışanın hangi işlerden sorumlu olduğunu gösteren bir genel tanımdır. Bu genel tanım sayesinde çalışanlar kendi yetki alanlarını görebilir ve yapacakları işin niteliğini görürler. Aslında teorik olarak bakıldığında ve teoriye uygun bir şekilde uygulandığında organizasyon yapısını ve işletme operasyonlarını açık bir şekilde ortaya döken ve kesinlikle çalışanı koruyan bir unsurdur. Şahsi fikrime göre kesinlikle her toplu iş sözleşmesinde bulunması gereken bir detaydır da aynı zamanda... Eğer sendikalar işçiyi korumak istiyorlarsa, işletmelerin iç yönergelerinde bulunan iş tanımlarını toplu iş sözleşmelerinde de aynen belirtmeleri ya da en azından atıf yapmaları gerekmektedir. Böylelikle bazı durumlarda çalışanlar ile işletmeler arasında ortaya çıkabilecek yetki tartışması ve iş tanımında çakışmaları da en aza indirgemiş olurlar.
Gelelim sıradaki sorumuza; ülkemizde iş tanımı unsuru ne denli başarılı uygulanmaktadır? Açıkcası küçük ve orta büyüklükteki işletmeler için durum Avustralya'dakinden farksız değil. Deneyimlerime dayanarak rahatlıkla söyleyebilirim ki ülkemizde her pozisyon için bir iş tanımı belirtilmiş olsa da uygulanması bakımından son derece aksatılan bir konudur. Aslında hangi işletmeye giderseniz gidin sorduğunuzda bir iş tanımının varlığını görebilirsiniz ancak gün sonunda herkes her işi yapmaktadır ve iş tanımı gücünü kaybetmektedir.
Peki iş tanımı çalışanı nasıl korur? İşte bu en önemli sorudur. İş tanımı, genel bir çalışanın hangi işlerden sorumlu olduğunu gösteren bir genel tanımdır. Bu genel tanım sayesinde çalışanlar kendi yetki alanlarını görebilir ve yapacakları işin niteliğini görürler. Aslında teorik olarak bakıldığında ve teoriye uygun bir şekilde uygulandığında organizasyon yapısını ve işletme operasyonlarını açık bir şekilde ortaya döken ve kesinlikle çalışanı koruyan bir unsurdur. Şahsi fikrime göre kesinlikle her toplu iş sözleşmesinde bulunması gereken bir detaydır da aynı zamanda... Eğer sendikalar işçiyi korumak istiyorlarsa, işletmelerin iç yönergelerinde bulunan iş tanımlarını toplu iş sözleşmelerinde de aynen belirtmeleri ya da en azından atıf yapmaları gerekmektedir. Böylelikle bazı durumlarda çalışanlar ile işletmeler arasında ortaya çıkabilecek yetki tartışması ve iş tanımında çakışmaları da en aza indirgemiş olurlar.