Genel olarak ülkemizde sendikalara karşı bir olumsuz önyargı var. Ancak halkımız sendikaların neler yaptığını neden kurulduklarını faaliyetlerini bile düzgün araştırmadan bu önyarının olması aslında sendikalaşmaya da bir ket vurmakta. Aslında bu önyargının nedeni de biraz tarihsel bir süreç ancak onu şimdi burada anlatmak konuyu saptıracağından dolayı başka bir yazı da kendi görüşlerimi anlatırım.
Gelelim asıl konumuza ve sendikalar ne iş yapar, neye yarar, sendika üyeliği bize ne kazandırır sorularına cevap verelim. Sendikaları en basit şekliyle yardımlaşma dernekleri gibi düşünebilirsiniz. Bir dernek nasıl ki statüsü gereği devlete bağlı değil ya da özel şirket gibi ticaret yapamıyorlarsa, sendikalar da devlete bağlı değildir ve ticari faaliyetlerde bulunamazlar. Şimdi bana soracaksınız: Ticaret yapmıyor, devlete bağlı değil, eeee ne yapar o zaman bu sendikalar?
Hemen açıklıyorum. Sendikalar aslında işçi kuruluşlarıdır. Ancak bunu da istihdam bürosu olarak düşünmeyin sakın. İşçiyi işe yerleştirmezler, hali hazırda çalışan işçilerin işverenlere karşı haklarını savunurlar. "Nedir bu haklar?" diye sorarsanız eğer, aklınıza gelen hemen herşey diye cevap verebilirim. Ücret, izin hakkı, çalışma şekli, çalışma saatleri, sosyal yardımlar, çalışma sistemleri, iş sağlığı güvenliği, terfiler, iş elbiseleri vb. Yani kısaca işçinin çalışırken karşılaştığı ve işverenin yerine getirmekle yükümlü olduğu tüm hakların korunmasında ve iyileştirilmesinde sendika önemli bir görev üstlenir.
Peki bunu nasıl yapar? Hani eskiden hep duyduğumuz bir hikaye vardı belki hatırlarsınız. Bir baba çocuklarının her birine bir kibrit ve tek tek kırmalarını ister, çocukların hepsi kibritleri tek hamlede kırar. Sonra da baba yeniden birer tane kibrit verir bu sefer hepsini bir araya getirerek tek seferde kırmalarını ister. Çocuklar kıramayınca da birlik olduğunuzda her işi yaparsınız der. İşte sendikalarda gücünü birlikten alır. Bir sendikanın üyesi ne kadar çoksa o denli güçlü olur ve işveren üzerinde o denli baskı kurabilir.
Aslında sendikalara üye olmanın birçok faydası olabileceği gibi işverenlerin tutumlarına göre zararı da olabilir. Şöyle ki eğer çalıştığınız işyerlerinde bir sendika varsa yani sendika toplu iş sözleşmesi imzalıyorsa, sendika üyeliği kesinlikle faydalı bir hareket olur. Çünkü o sendikanın imzaladığı toplu iş sözleşmesinden yararlanabilir ve sorunlarınızı doğrudan sendika üzerinden giderebilirsiniz. Ancak çalıştığınız işyerinde herhangi bir sendika bulunmuyor ve toplu iş sözleşmesi imzalanmamışsa bu durumda sendikalara üye olmak ufak bir sorun yaratabilir. Burada aslında işverenin tutumu devreye girer. Siz sendikaya üye olduğunuzda işverene bildirimde bulunulmaz ve sendika üyeliğiniz gizlidir. Ancak varsayalım ki bir şekilde sendika üyeliğiniz duyuldu. Eğer işvereniniz sendikalara karşı olumsuz bir yaklaşım benimseyen bir işverense sorun yaşabilirsiniz. Mobbing uygulanabilir, sendika üyeliğinden el çektirici bir tutuma maruz kalabilirsiniz. Bunun nedeni işverenlerin, sendikalara karşı olan "benim işime karışır, çalışanları bana karşı harekete zorlar" ya da "ben zaten haklarını veriyorum ne gerek var sendikaya" bakış açılarından kaynaklanır. Ancak eğer bir işveren "ben zaten çalışanlarımın hakkını sonuna kadar veriyorum" diyorsa sendikadan çekinmesine de gerek yoktur diye düşünüyorum.
Bu yüzden sendika üyeliği bir işçi için işi kadar önemlidir. Umarım sendikalara olan olumsuz önyargı zamanla kırılır da ülkemizde sendikalaşma çoğalır.
Gelelim asıl konumuza ve sendikalar ne iş yapar, neye yarar, sendika üyeliği bize ne kazandırır sorularına cevap verelim. Sendikaları en basit şekliyle yardımlaşma dernekleri gibi düşünebilirsiniz. Bir dernek nasıl ki statüsü gereği devlete bağlı değil ya da özel şirket gibi ticaret yapamıyorlarsa, sendikalar da devlete bağlı değildir ve ticari faaliyetlerde bulunamazlar. Şimdi bana soracaksınız: Ticaret yapmıyor, devlete bağlı değil, eeee ne yapar o zaman bu sendikalar?
Hemen açıklıyorum. Sendikalar aslında işçi kuruluşlarıdır. Ancak bunu da istihdam bürosu olarak düşünmeyin sakın. İşçiyi işe yerleştirmezler, hali hazırda çalışan işçilerin işverenlere karşı haklarını savunurlar. "Nedir bu haklar?" diye sorarsanız eğer, aklınıza gelen hemen herşey diye cevap verebilirim. Ücret, izin hakkı, çalışma şekli, çalışma saatleri, sosyal yardımlar, çalışma sistemleri, iş sağlığı güvenliği, terfiler, iş elbiseleri vb. Yani kısaca işçinin çalışırken karşılaştığı ve işverenin yerine getirmekle yükümlü olduğu tüm hakların korunmasında ve iyileştirilmesinde sendika önemli bir görev üstlenir.
Peki bunu nasıl yapar? Hani eskiden hep duyduğumuz bir hikaye vardı belki hatırlarsınız. Bir baba çocuklarının her birine bir kibrit ve tek tek kırmalarını ister, çocukların hepsi kibritleri tek hamlede kırar. Sonra da baba yeniden birer tane kibrit verir bu sefer hepsini bir araya getirerek tek seferde kırmalarını ister. Çocuklar kıramayınca da birlik olduğunuzda her işi yaparsınız der. İşte sendikalarda gücünü birlikten alır. Bir sendikanın üyesi ne kadar çoksa o denli güçlü olur ve işveren üzerinde o denli baskı kurabilir.
Aslında sendikalara üye olmanın birçok faydası olabileceği gibi işverenlerin tutumlarına göre zararı da olabilir. Şöyle ki eğer çalıştığınız işyerlerinde bir sendika varsa yani sendika toplu iş sözleşmesi imzalıyorsa, sendika üyeliği kesinlikle faydalı bir hareket olur. Çünkü o sendikanın imzaladığı toplu iş sözleşmesinden yararlanabilir ve sorunlarınızı doğrudan sendika üzerinden giderebilirsiniz. Ancak çalıştığınız işyerinde herhangi bir sendika bulunmuyor ve toplu iş sözleşmesi imzalanmamışsa bu durumda sendikalara üye olmak ufak bir sorun yaratabilir. Burada aslında işverenin tutumu devreye girer. Siz sendikaya üye olduğunuzda işverene bildirimde bulunulmaz ve sendika üyeliğiniz gizlidir. Ancak varsayalım ki bir şekilde sendika üyeliğiniz duyuldu. Eğer işvereniniz sendikalara karşı olumsuz bir yaklaşım benimseyen bir işverense sorun yaşabilirsiniz. Mobbing uygulanabilir, sendika üyeliğinden el çektirici bir tutuma maruz kalabilirsiniz. Bunun nedeni işverenlerin, sendikalara karşı olan "benim işime karışır, çalışanları bana karşı harekete zorlar" ya da "ben zaten haklarını veriyorum ne gerek var sendikaya" bakış açılarından kaynaklanır. Ancak eğer bir işveren "ben zaten çalışanlarımın hakkını sonuna kadar veriyorum" diyorsa sendikadan çekinmesine de gerek yoktur diye düşünüyorum.
Bu yüzden sendika üyeliği bir işçi için işi kadar önemlidir. Umarım sendikalara olan olumsuz önyargı zamanla kırılır da ülkemizde sendikalaşma çoğalır.